Loading...
Loading...
Loading...
Loading...
Kılavuz Notları
Uyku, sağlık ve iyilik için büyük önem taşımaktadır. Ortalama bir yetişkinin bir gecede yedi ila dokuz saat uykuya ihtiyacı vardır. Yeterli kaliteli uyku almamak, hayatınızın birçok yönünü etkileyecektir. Uyku yoksunluğu veya bozulmuş uyku düzeni ruh halinizi, konsantrasyonunuzu ve hafızanızı etkileyebilir ve daha uzun vadede bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir; örneğin tansiyonunuzu yükseltebilir. İyi uyumaya eğilimli olsanız da iyi bir gece uykusu almakta zorluk çekseniz de, uyku konusunda iyi alışkanlıklar sürdürmek önemlidir.
Uyumak için elinizden geldiğince serin, karanlık ve sessiz bir ortam yaratmaya çalışın. Mümkünse telefonunuz da dahil olmak üzere uyuduğunuz yerden işinizle ilgili her şeyi kaldırın. Uyumak istediğiniz saatten en az bir saat önce yemek, içmek (özellikle alkol ve kafein), sigara içmek, ekrana bakmak ve egzersiz de dahil olmak üzere tüm uyarıcı aktivitelerden kaçının. Endişelerinizi ve yapılacaklar listenizi bir kenara koymaya çalışın ve bilinçli olarak dinlenme ve rahatlama durumunu teşvik edin. Mümkün olduğunda, her gece aynı saatte yatağa gidin ve her sabah aynı saatte uyanın, mümkün olan en kısa sürede doğal ışığa çıkın. Gündüzleri düzenli egzersiz yapmak, uykunuzun uzunluğunu ve kalitesini de artıracaktır.
Uykunuzun niteliğinde ve miktarında veya her zamanki uyku/uyanma programınızda ani ve açıklanamayan değişikliklere dikkat edin. Uyku günlüğü tutmak veya Sleep Cycle veya SleepScore gibi bir uyku takip uygulaması kullanmak, değişiklikleri tanımlamanıza yardımcı olabilir. Uyku düzeninizdeki değişiklikler, yukarıdaki yönergeleri kullanarak uyku hijyeninize dikkat edilmesi gerektiğini gösterebilir. Uykunuz düzelmezse, bir sağlık uzmanına veya ruh sağlığı uzmanına danışmalısınız. Uykusuzluk, uyku apnesi ve Huzursuz Bacak Sendromu gibi uyku bozuklukları, Bilişsel Davranışçı Terapi (CBT) veya ilaç tedavisi gibi uzman desteklerinden yararlanabilir.
Seçtiğimiz yemekler, ne zaman yediğimiz ve tükettiğimiz miktar, sağlığımız ve iyiliğimiz için kritik öneme sahiptir. Enerji seviyemiz, ruh halimiz, performansımız ve uzun vadeli sağlığımız, gıda konusundaki günlük seçimlerimizden etkilenir.
Yaptığımız iş zorlayıcı olabilir ve bazen stresli bir günü atlatabilmek için kafeine veya şekerli atıştırmalıklara güvenmek cazip gelebilir. Benzer şekilde, yoğun programlar bizi ara sıra öğün atlamaya veya gece geç saatler gibi düzensiz zamanlarda yemeye teşvik edebilir. Bu seçimler, kan şekeri seviyelerinizdeki ani yükselmelere ve çökmelere ve gerçekten ihtiyacınız olandan daha fazla karbonhidrat tüketmek istemenize neden olabilir. Uzun süreli yetersiz ve kötü beslenme obezite, diyabet ve hipertansiyon gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle hem ne yediğimiz hem de ne zaman yediğimiz konusunda bilinçli kararlar vermek önemlidir.
Öğünlerinizi önceden planlamak, yanınızda sağlıklı yiyecekler ve atıştırmalıklar bulundurmak ve yorgun veya aç olduğunuzda alışveriş yapmamak yardımcı olabilir. Protein oranı yüksek, doymuş ve trans yağ oranı düşük yiyecekleri tercih edin (fakat unutmayın ki beslenmenizde az miktarda mono ve çoklu doymamış yağ olması önemlidir). Her gün en az beş ila yedi porsiyon (her biri 80 gram) çeşitli meyve ve sebze yiyin.
Yeterli su tüketmek de enerji seviyenizi ve konsantrasyonunuzu gün boyunca korumanıza yardımcı olacaktır. Günlük sıvı ihtiyacına dair resmi tavsiyeler ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir ancak genellikle iki litre civarında tüketilmesi önerilir (bunun yaklaşık beşte birini yediğimiz yiyeceklerden almaktayız). Genel olarak, en azından her öğünle ve öğünler arasında; egzersiz veya fiziksel aktivite öncesinde, sırasında ve sonrasında ve susadığınızda bir bardak su içmek iyi olacaktır.
Düzenli egzersizin kardiyovasküler sağlığımızı iyileştirmenin ve vücudumuzu güçlendirmenin yanı sıra birçok faydası vardır. Araştırmalar, düzenli egzersizin stresle baş etmenin, kaygıyı azaltmanın, öz saygıyı artırmanın ve uykuyu iyileştirmenin en iyi yollarından biri olduğunu göstermektedir. Egzersiz, endorfin ve dopamin, noradrenalin ve serotonin de dahil olmak üzere ve diğer nörotransmitterlerin (kimyasal ileticiler) salınmasına neden olur. Bu beyin kimyasallarının hepsi ruh halini düzenlemede ve stres seviyelerini düşürmede önemli rol oynamaktadır.
Koşu, aerobik ve spor da dahil olmak üzere yüksek yoğunluklu egzersizler, fiziksel sağlığınıza fazlasıyla katkı sağlayacaktır. Ancak, günlük rutininize tempolu yürüyüş veya bisiklete binme gibi hafif aktiviteleri ekleseniz bile, özellikle geri kalan zamanda daha hareketli olursanız, olumlu etkilerini göreceksiniz. Yoga veya ağır bahçe işleri gibi ana kaslarınızı güçlendiren aktiviteleri dahil etmek de önemlidir. Genel olarak yapmak zorunda hissettiğiniz fakat bir türlü uygulamakta başarılı olamadığınız katı diyetlere başvurmaktansa keyif alacağınız ve yapmak için sabırsızlanacağınız aktiviteleri seçmek çok daha yararlı olacaktır. Engelliyseniz veya hareket kabiliyetiniz azalmışsa bile muhtemelen fiziksel yetilerinize uygun aerobik aktiviteler ve direnç ve esneklik egzersizleri olacaktır.
Düzenli egzersiz ve fiziksel aktiviteleri programınıza dahil etmek, mola vermenizi ve daha sağlıklı bir iş-yaşam dengesini korumanızı da teşvik edecektir. Bir gruba dahil olmak bize ortak hedefler, sosyallik ve bağlılık hissi gibi iyi hissetmemizi artırmaya yardımcı faydalar sunduğu için bazı insanlar için takım sporları ve diğer sosyalleşme gerektiren fiziksel aktiviteler ek faydalar yararlar da sağlayabilmektedir.
İşimizin çok önemli ve iş yükümüzün çok ağır olduğuna ve bu yüzden hasta olmaya vaktimizin olmadığına inanmak cazip gelebilir. Aslında, iyi olmadığımızda çalışmaya devam etmek hem kısa vadeli iyileşmemiz hem de uzun vadeli sağlığımız için zararlıdır. Hastalıkları ve yaralanmaları düzenli olarak görmezden gelirseniz, daha ciddi ve kronik durumların gelişmesine katkıda bulunuyor olabilirsiniz. Ayrıca, aşırı ağrı kesici kullanmak veya çok fazla kafein tüketmek gibi kendinizi sağlıksız başa çıkma mekanizmalarına güvenmek durumunda bırakabilirsiniz. Kısacası, üretken olmak için yeterince iyi olup olmadığınızı merak ediyorsanız, durmak, dinlenmek ve iyileşmek sizin için en iyisi olacaktır.
Hastayken çalışmak başkaları için de zararlı olabilir. Bulaşıcı hastalıklar bir toplulukta veya iş yerinde, faydalanıcılara ve birlikte çalıştığımız diğer kişilere kolayca yayılabilir. Ayrıca iş yerinde asabi, dikkati dağılmış ve verimsiz olursak, iş arkadaşlarımızın etkinliğini ve iyiliğini de etkileyebiliriz.
Tekrarlayan fiziksel semptomların psikolojik baskılarla bağlantılı olup olmadığını incelemek önemlidir. Migren ve irritabl bağırsak sendromu gibi fiziksel durumlar, stres ve anksiyete tarafından kısmen de olsa tetiklenebilir. Hastalığınızın veya yaralanmanızın arkasındaki nedenler ne olursa olsun, öz bakımınıza dikkat edin ve iyileşmek için kendinize zaman tanıyın. Burada uyku, diyet, egzersiz, meditasyon, yakın arkadaşlarınız ve ailenizle iletişimde kalma ve uyuşturucu ve alkolden kaçınma konusundaki kılavuza uyunuz. Herhangi bir endişeniz varsa en kısa sürede bir sağlık uzmanıyla görüşün.
Hepimizin aile, topluluk ve iş yerinde birden fazla ve karmaşık rolü vardır. Birçok kişi için dijital çağ, iş arkadaşlarımız ve başkaları tarafından her zaman ve her yerde ulaşılabilir olduğumuz anlamına gelir. Ve dikkatimizi sürekli olarak sosyal medyaya ve 24 saatlik haber döngüsüne vermekteyiz. Bu şartlar altında aşırıya kaçmamak için dikkatli olmak önemlidir.
Birçok günlük aktivite kendi üzerimizde düşünmek ve derin düşüncelere dalmamıza yardımcı olabilir. Bunlar arasına günlük tutma, okuma, bahçe işleri, yemek pişirme veya müzik dinlemek vardır. Bu tür faaliyetler denge, minnettarlık ve iyi hissetme duygumuzu artırabilir. Bunun dışında zihinlerimizi sakinleştirmeye, bedenlerimizi düzenlemeye ve daha büyük bir rahatlık ve memnuniyet duygusu yaratmaya yardımcı olan birçok içe dönük veya ruhsal uygulama vardır.
Meditasyon, derin düşünme ve belirli bir nesneye, düşünceye, sese, görselleştirmeye, harekete veya nefese odaklanma uygulamasıdır. Özellikle farkındalık meditasyonu, son yıllarda etkisinin kanıtlarının artmasıyla birlikte daha popüler bir hale gelmiştir. Farkındalık, psikolojik bir bilinç durumudur; muhakeme yapmadan, anda var olmaktır. Stres, odaklanma ve duygusal tepkiler üzerinde yararlı etkileri kanıtlanmıştır. Bulunduğunuz yerde birçok geleneğe ait meditasyon dersi bulabilir veya bir kitap veya Calm veya Headspace gibi uygulamalar aracılığıyla günlük, bireysel uygulamalar yapabilirsiniz.
İnançlı bir insansanız, meditasyon yapmak ve tefekkür duası etmek halihazırda hayatınızda önemli bir yer kaplıyor olabilir ve muhtemelen bu ve diğer manevi uygulamalar sizin için büyük bir anlam taşıyor olabilir.
Kendi üzerine düşünme, hareket yoluyla da gerçekleştirilebilir. Örneğin, yoga, duruşlar veya pozlarıyla birlikte nefes ve meditasyon yoluyla sağlığı ve rahatlamayı destekleyen eski bir uygulamadır. Fiziksel faydalarının yanı sıra, stres, anksiyete ve depresyonu azaltabilir ve uykuyu iyileştirebilir. Doğa yürüyüşü gibi diğer fiziksel aktiviteler de rahatlamayı ve sakinlik hissini teşvik etmeye yardımcı olabilir.
Keyif amaçlı uyuşturucu kullanmak, sağlık ve iyilik konusunda karmaşık sorunlar meydana getirmektedir. Bu maddelerin yasallığı, kullanımından kaçınmak ve zarar kavramı konularında her birey, topluluk ve toplum farklı yaklaşımlara sahiptir. Ancak, bulunduğunuz ülkede yasaları çiğniyorsanız, geçiminizi ve potansiyel olarak aile hayatınızı da tehlikeye atmış olursunuz.
Alkol, birçok toplumda sosyal olarak kabul edilebilir olan psikoaktif bir madde olmakla birlikte belirli zorluklar ortaya çıkarmaktadır. Yoğun veya stresli bir günün sonunda düzenli olarak içki içenlerin 'gizli alkolizmi', ruh hali değişiklikleri, yorgunluk ve/veya daha sık hastalanma gibi durumlara neden olabileceğinden aile üyelerini, arkadaşlarını ve iş arkadaşlarını olumsuz yönde etkileme riski barındırmaktadır. Düzenli olarak içiyorsanız, haftada iki veya üç gün alkol almamayı ve diğer zamanlarda ölçülü içmeyi hedeflemelisiniz. Ancak hepimiz için, alkolle olan ilişkimizi düzenli ve dürüst bir şekilde değerlendirmek ve bağımlı olmamak için dikkatli olmak önemlidir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından oluşturulan Alkol Kullanımı Bozukluklarını Tanıma Testi (AUDIT), alkol tüketiminizi kendi kendinize değerlendirmenize ve sağlığınız ve iyiliğinizle bağlantılı sonuçları belirlemenize yardımcı olabilir. Test, 40'ın üzerinde dilde mevcuttur.
Genel olarak, bir madde ile sağlıksız bir ilişkiniz olduğunu gösteren belirtiler arasında düzenli olarak akşamdan kalmak veya komaya girmek, yalnızken veya gizlice uyuşturucu veya alkol kullanmak ve uyuşturucu veya alkole erişebilirliğinizi diğer kişisel ve mesleki sorumluluklara kıyasla ön planda tutmanız yer almaktadır. Kendinizde bu davranışlardan herhangi birini fark ederseniz, bir sağlık veya ruh sağlığı uzmanıyla görüşmenizde fayda vardır. Alkol ve diğer keyif amaçlı kullanılan uyuşturucuların birbirleriyle ve reçeteli ilaçlarla etkileşime girerek etkinliğini azaltabileceğini veya beklenmedik ve potansiyel olarak ciddi etkiler yaratabileceğini unutmayın.
Güvendiğiniz insanların desteği, stresin ve bozulmuş sağlığın zararlı etkilerini önlemede ve hafifletmede en önemli faktördür. Ne yazık ki, mesleki ve kişisel hedefler peşinde koşmamız, sosyal veya çevresel bir amaca tutkuyla bağlanmamız veya sadece iş yükümüzün ağır olması bile bir çoğumuzda ilişkilerimizi ihmal etmeye yol açabilir. Daha da kötüsü, bazen hüsranların ve hayal kırıklıklarının acısını istemeden hayatımızdaki “en güvendiğimiz” insanlardan çıkarabiliriz: arkadaşlar, aile ve iş arkadaşları.
Hayatınızda önem taşıyan ilişkilerinizi beslemek çok önemlidir. Aranızda açıklık, güven ve karşılıklı saygı olduğundan emin olmaya çalışın. Aile ilişkilerinizde çatışmalar veya anlaşmazlıklar varsa, kendinizi zararlı ilişkilerden korumanız gerektiğine de dikkat ederek bunların çözülüp çözülemeyeceğini ve nasıl çözülebileceğini kendinize sorun. Yakın arkadaşlarınıza ve ailenize yakın bir yerde yaşamıyorsanız, onlarla düzenli iletişim kurmayı ve günlük hayatınıza dahil olduklarını hissetmelerini, aynı şekilde sizin de onlar için aynısını hissetmenizi sağlayın. Ailenizin ve topluluğunuzun çocuk ve yaşlı üyeleri için hem toplu ortamlarda hem de bireysel olarak zaman ayırmaya özen gösterin.
İşiniz ve günlük hayatınız arasında kurduğunuz dengeyi düzenli olarak incelemek, önceliklerinizin siz farkında olmadan değişip değişmediğini kontrol etmenize yardımcı olabilir. Proaktif olun ve arkadaşlarınızı ve ailenizi aramak veya onlarla sosyalleşmek için zaman ayırmak için bilinçli bir çaba gösterin. Sosyal medyanın, kısa mesajların ve görüntülü aramaların iletişimde kalmamıza ve bağlantıda hissetmemize yardımcı olabileceğini unutmayın, ancak imkân dahilinde dijital iletişimin yüz yüze iletişimin yerini almasına izin vermemeye dikkat edin.
Stres her zaman olumsuz değildir; bazen, biraz stres iyi gelebilir. Bizi motive edebilir, harekete geçmeye ve başarmaya itebilir. Stres kendimize meydan okumamıza ve aktif olmamıza yardımcı olduğunda, bizi yeşil bölgede (green zone) tutarak faydalı olabilir. Hayatımızda çok fazla stres olduğunda bunalmış ve aşırı yorgun hissedebiliriz. Enerjili olmak yerine bitkin hissetmeye başlayabilir ve "sarı bölgemize" (amber zone) geçebiliriz.
Stres belirtileri ve semptomları beş kategoriye ayrılır: fiziksel, duygusal, psikolojik, davranışsal ve ruhsal. Fiziksel olarak gerginleşebilir, sırt ağrısı yaşayabilir veya mide problemleri yaşayabilirsiniz. Duygusal alanda, öfkeli, ağlamaya meyilli veya korkulu olabilirsiniz. Psikolojik olarak, yetkinliğinizden şüphe etmeye başlayabilir veya başkaları tarafından sert bir şekilde yargılandığınızı düşünebilirsiniz. Stresin davranışsal dışavurumları arasında düşünmeden para harcama, sigara içme, hız yapmak veya insanlardan kaçınmak yer alabilir. Manevi sağlık kaybının belirtileri arasında inancınızı veya inanç sisteminizi sorgulamak, manevi uygulamalardan geri çekilmek veya kendi etik kurallarınızı çiğnemek olabilir.
Bu alanlardan herhangi birindeki değişiklikler, sağlığımızın ve iyiliğimizin bozulduğuna işaret edebilir. Bu durum uzadığında, uygun ayarlamalar yapılmadığı takdirde başa çıkma yeteneğimiz azalır. Bu, hoş olmayan ve hatta korkutucu semptomlara yol açabilir ve bir dizi fiziksel ve zihinsel sağlık bozukluğuna sebep olabilir. Nihayetinde tükenmiş hissetmemize ve hasta olmamıza neden olarak bizleri kırmızı bölgeye (red zone) itebilir.
Farklı bölgelerde nasıl olduğunuzu ve hangi stres faktörlerinin sizi sarı (amber zone) veya kırmızı bölgeye (red zone) sokabileceğini gözünüzde canlandırmaya çalışın. Sarı bölgeye girerseniz, bu konuda hemen bir şeyler yapmanız önemlidir – iyileşmenin çok daha zor olduğu kırmızı bölgeye girene kadar beklememelisiniz. Stres konusunda ve depresyon ve anksiyete de dahil olmak üzere diğer zihinsel ve fiziksel sağlık kaygılarında semptomları bilmek önemlidir. Uykunuzda, iştahınızda, ruh halinizde ve işleyişinizde herhangi olumsuz bir değişiklik olup olmadığına dikkat edin. Yukarıdaki uyku, diyet, egzersiz, meditasyon, yakın arkadaşlarınız ve ailenizle iletişimde kalma ve uyuşturucu ve alkolden kaçınma konusundaki öz bakım kılavuza uyunuz. Herhangi bir endişeniz varsa en kısa sürede bir sağlık veya ruh sağlığı uzmanıyla görüşün.
İnsan Hakları Savunucuları için Bütünsel Güvenlik Protokolü
İnsan Hakları Savunucuları için Bütünsel Güvenlik Protokolü (Savunucu Protokolü) fiziksel ve dijital güvenliğimiz ile yaşam biçimimizi ve esnekliğimizi geliştirmemize yardımcı olur. Protokolü izleyerek bireysel ve kolektif güvenliğimizi geliştirip bize ve topluluklarımıza yönelen saldırı, taciz ve sansür yükünü azaltabiliriz.
Savunucu Protokolü, tarafından oluşturulmuş ve Ulusal Demokrasi Vakfı, Ford Foundation ve Oak Foundation'ın katkıları sayesinde hayata geçmiştir.
Savunucu Protokolü, Open Briefing'in dünya genelinde risk altında olan savunucularla birlikte çalışma deneyimlerine dayanmaktadır. Ancak, bu evrensel kılavuza yansımayan kayda değer yerel farklılıklar söz konusudur ve Protokolü durum, iş ve profiliniz doğrultusunda uyarlamanız gerekir.
Karşılaştığınız riskleri daha iyi anlamaya ve yönetmeye çalışın:
Kimin dostunuz kimin düşmanınız olduğunu düşünün. Müvekkilinizi savunurken kullanabileceğiz kaynakları ve ağları anlayın. Rakiplerinizin yeteneklerini ve niyetlerini anlayın, böylece onların oluşturdukları tehditleri daha iyi yargılayabilirsiniz.
İşiniz, kimliğiniz, taktikleriniz ve diğer faktörler ile özelliklerin sizi nasıl savunmasız bırakacağını veya tehditlere maruz kalma ihtimalinizi nasıl artırıp azaltabileceğini düşünün.
Sizin açınızdan taşıdığı risk düzeyini anlamak için size yönelik bir saldırı veya başka bir olayın yaşanması olasılığını ve yaşandığında bunun size olacak etkisini değerlendirin.
Bu risklerin her birinin olasılığını ve/veya etkisini azaltmak için somut adımlar atın.
Çevrenizde neler olup bittiğinin farkında olun, çevrenizdeki insanlar ve unsurlarda yaşanabilecek bir değişikliğe karşı tetikte olun.
Güvenilir ve becerikli bir dostunuzdan, iş arkadaşınızdan veya aile üyenizden güvenlikle ilgili meselelerde iletişime geçilecek kişi olmasını isteyin. Riskin yüksek olduğu zamanlarda, bu kişilere nereye gittiğinizi, neler yaptığınızı ve ne zaman geri döneceğinizi önceden söyleyin. Gün içinde önceden kararlaştırdığınız belirli saatlerde bu kişiyle iletişime geçin. Sizden haber alamazsa ne yapacağını ve kiminle iletişime geçeceğini belirleyin.
Riskin yüksek olduğu zamanlarda veya yerlerde dostlarınızla, aile üyelerinizle veya iş arkadaşlarınızla seyahat edin ya da uluslararası bir koruyucu refakat isteyin.
Ailenizi ve iş arkadaşlarınızı, kötü bir senaryoyla başa çıkabilmeleri için hazırlayın:
Vasiyet hazırlayın ve ailenize ait önemli mali ve yasal belgeleri nerede sakladığınızı söyleyin.
Yokluğunuzda çalışmaya devam edebilmeleri için iş arkadaşlarınızla bir süreklilik planı hazırlayın.
Ailenizin ve iş arkadaşlarınızın yerlerini değiştirmeleri, sığınma veya iltica talep etmeleri veya başka herhangi bir misillemeye karşı güvende olmaları için planlar yapmalarına yardımcı olun.
Mümkünse insan hakları savunucuları için tasarlanmış bütünsel güvenlik eğitimini tamamlayın. Ayrıca, gelişmiş ilk yardım eğitimini tamamlamayı ve eviniz, aracınız ve ofisiniz için bireysel ilk yardım setleri satın alın.
Kendiniz ve aileniz için kabul etmeye hazır olduğunuz risk düzeyini kavrayın. Durum kabul edebileceğinizden daha riskli hâle gelirse yardım istemekten veya işinizi bırakmaktan korkmayın.
Sakladığınız farklı bilgi türlerini düşünün, hem işiniz açısından değerini belirleyin hem de bir saldırganın bu verileri erişmesi hâlinde size ve başkalarına verebileceği zararları daha iyi anlamaya çalışın. En yüksek değere sahip olan veya potansiyel olarak en büyük zararar yol açabilecek verileri korumak için ekstra önlemler alın.
Paylaşılması gerekiyorsa hassas bilgileri iş arkadaşlarınızla yüz yüze ya da uçtan uca şifrelemeye ve mesajların kaybolmasına izin veren iletişim araçlarını kullanarak iletin.
Kullandığınız bilgisayar veya mobil cihazın şu özelliklere sahip olduğundan emin olun:
Yetkisiz kişiler tarafından fiziksel olarak erişilemez.
Kilidi açmak için bir parola veya şifre gerekir.
İşletim sisteminin ve kurulu tüm uygulamaların/yazılımların en son sürümlerini çalıştırır.
Ülkenizde yasalsa tam disk şifrelemesi etkinleştirilmiştir.
Virüsten korunma yazılımına ve bir güvenlik duvarına sahiptir, doğru şekilde güncellenmiş ve yapılandırılmıştır.
Root veya jailbreak edilmiş durumda değildir ve içine herhangi bir korsan yazılım yüklenmemiştir.
Sadece uyku moduna almak veya hazırda bekletmek yerine, mümkün olduğunca sık kapatılır.
Kullandığınız herhangi bir çevrim içi hizmetin şu özelliklere sahip olduğundan emin olun:
Erişim için karmaşık ve benzersiz bir parola gerektirir.
Varsa iki faktörlü kimlik doğrulaması (2FA/2SV) etkinleştirilmiştir.
Herkese açık veya güvenilmeyen bir ağ üzerinden internete erişiyorsanız gizlilik odaklı bir VPN kullanın.
Hassas bilgileri artık ihtiyaç duyulmadığı anda tüm biçim ve varyasyonlarında güvenli bir şekilde silin ve kurtarılamayacağından emin olun.
Düzenli bir gece rutini ve mümkünse konforlu bir uyku ortamı kurarak iyi bir uyku hijyeni kazanın.
Yemeğinizi düzenli öğünler hâlinde yiyin ve sağlıklı beslenin.
Düzenli olarak yürüyün, egzersiz veya spor yapın.
Fiziksel hastalık veya yaralanmaları tedavi edin ve iyileşmek için kendinize zaman tanıyın.
Günlük olarak öz değerlendrime ve derinlemesine düşünme pratikleri uygulayın.
Stres veya travma ile başa çıkmak için uyuşturucu veya alkole başvurmayın.
Sizi destekleyebilecek dostlarınız, aileniz, iş arkadaşlarınız ve topluluk mensuplarıyla ilişkilerinizi sürdürün.
Hangi stres faktörlerinin sağlığınızda ve yaşam biçiminizde değişiklikler tetikleyebileceğini anlayın ve yaşadığınız stres belirtilerini ve semptomlarını tanımayı öğrenin.
Sorumluluk Reddi: Open Briefing, yasaların izin verdiği ölçüde bu kaynağın herhangi bir kullanımı veya yanlış kullanımı sonucunda ortaya çıkan herhangi bir kayıp, hasar veya rahatsızlıktan sorumlu olmayacaktır.
Kılavuz Notları
Gerçek şu ki, tüm bilgilerinizi tehlikeye girebileceği her yoldan korumak mümkün olmayacaktır ve bu nedenle öncelikleri belirlemelisiniz. Risk konusunda sistematik olarak ilerlemelisiniz. Hem işiniz için bilginin değerini hem de tehlikeye girmesi veya kaybolması durumunda size ve başkalarına gelebilecek potansiyel zararları göz önünde bulundurmalısınız. Ayrıca, değerin gerçekleşmesinin veya belirli bir zararın meydana gelmesinin ne kadar muhtemel olduğunu da dikkate alabilirsiniz. Bu, dikkatinizi vermeniz gerekenleri öncelik sırasına için rasyonel bir temel sağlar. Genel olarak, hem düşük değer hem de düşük zarar veren bilgileri arşivleyebilir, düşük değer ancak yüksek zarar veren bilgileri silebilir ve yüksek değer ve düşük zarar veren bilgileri yedekleyebilirsiniz. Daha sonra ilk etapta hem yüksek değeri hem de yüksek zararı temsil eden bilgiler için güvenlik önlemlerini uygulamaya odaklanabilirsiniz.
Bilgileri başkalarıyla paylaştığınızda ya gönderilme noktasında, transferin kendisi sırasında ya da alıcıya ulaştıktan sonra düşmanlarınıza erişme şansı verir. Hassas bilgileri yüz yüze ileterek (çevrenize dikkat ederek) veya bu mümkün değilse Signal ve ProtonMail gibi uçtan uca şifreleme (E2EE) kullanan araçlar aracılığıyla aktarım sırasında başarılı bir müdahale olasılığını azaltabilirsiniz.
Bir mesaj veya e-posta göndermek için (özel anahtarınızı kullanarak)uçtan uca şifrelemeyi kullandığınızda ve mesaj cihazınızdan alıcının cihazına yollanmadan önce (alıcının açık anahtarını kullanarak) kodlanmış bir hale getirilip (açık anahtarınızı kullanarak) imza kontrolü sağlandıktan sonra mesaj veya posta (alıcının özel anahtarını kullanarak) okunabilir bir metne dönüştürülecektir. Ne sağlayıcılar ne de aktarım sırasında metni alıkoymaya çalışan herhangi biri, mesajı pratik olmayan bir çaba göstermeden okuyamayacaktır.
Uçtan uca şifrelemeyle ilgili hala birkaç risk var. Sistemin mesajı veya e–postayı aranızda doğru bir şekilde yönlendirmesi gerektiğinden, kimliğiniz ve alıcının kimliği – ve ikiniz arasındaki bağlantı - gizlenmeyecektir. E-postanın konu satırı da şifrelenmeyecektir. Ayrıca, mesaj veya e-posta aktarım sırasında güvenli olabilirken, cihazınızda veya alıcının cihazında tehlike altında veya ele geçirilmişse (kaybolan mesajlar bu riski azaltabilir ancak kopyalar hala mevcut olabilir) hala savunmasızdır. Ayrıca, uçtan uca şifreleme kullanmak, özellikle ülkenizde bu tür bir teknolojiyi kullanma yasağı varsa, yetkililerde şüpheye yol açabilir.
Unutmayın, tıpkı daha önce tanışmadığınız biriyle yüz yüze iletişimde olduğu gibi, iletişimin diğer ucundaki kişinin düşman değil, olduğunu düşündüğünüz kişi olduğunu doğrulamanız çok önemlidir. Farklı araçlar bunu yapmanın farklı yollarını sunar; Örneğin, Signal, hiçbir saldırının gerçekleşmemesini sağlamak için benzersiz güvenlik numaralarını yüz yüze veya farklı bir iletişim kanalı aracılığıyla doğrulamanıza olanak tanır.
Bir düşmanın bilgilerinize erişmesinin en kolay yollarından biri, cihazlarınıza fiziksel erişim sağlamaktır. Daha sonra, örneğin diskinizin tam bir kopyasını oluşturabilir veya tuş kaydedici gibi fiziksel bir izleme aygıtı yükleyebilirler.
Bu tür bir erişimi önlemek söz konusu olduğunda kati kurallar yoktur. Örneğin, tüm cihazlarınızı bir eyleme getirmek pratik olmayabilir ve polis tarafından ele geçirilme riskini artırabilir. Evde bırakmak ise bir düşmana bilginiz olmadan onlara erişme fırsatı verir. Koşullarınızı ve düşmanlarınızın olası niyetlerini ve yetkinliklerini göz önünde bulundurmalı ve her durumda verebileceğiniz en iyi kararı vermelisiniz.
Cihazlarınızdaki hesapları, bir düşmanın bunları makul bir zaman dilimi içinde tahmin etmesini önleyecek kadar karmaşık şifreler veya şifrelerle korumak önemlidir. Ayrıca, bir parola veya şifre belirli bir sayıda yanlış girilirse, cihazın tüm verileri için şifreleme anahtarlarını sileceği bir otomatik silme özelliği uygulamayı da düşünebilirsiniz. Ancak bunu yanlışlıkla tetikleme ve verilerinizi kaybetme riskine dikkat edin.
Ayrıca modern cihazlar genel olarak parmak izi veya yüz tanıma gibi cihaz kilidini açmak için bazı biyometrik girdilere izin verir. Bu yararlı olsa da, şifre veya parola sağlamaya gerek kalmadan cihazınızın kilidini bu şekilde açmaya kolayca zorlanabileceğinizi unutmayın. Cihaz üreticileri bu endişeyi fark etti ve gerekirse biyometrik erişimi hızlı bir şekilde devre dışı bırakmak için bazı basit yollar geliştirdi.
Cihazınıza şifre veya parola koymanın yalnızca bir düşmanın kullanıcı hesabınıza giriş yapmasını engelleyebileceğini ve gerçek verileri korumayabileceğini unutmayın. Bir saldırgan yine de depolama ortamının bir kopyasını alabilir ve şifre ihtiyacını tamamen atlatabilir. Bunu ele almak için tam disk şifrelemesinin etkinleştirildiğinden emin olmalısınız. Bu, otomatik olarak tam disk şifrelemesi uygulayamayan dizüstü ve masaüstü bilgisayarlar için oldukça gereklidir.
Bir cihazda çalışan neredeyse her yazılım parçası, saldırı için potansiyel bir yol sağlar. Bu sebeple cihazınızda yüklü yazılımları yalnızca gerçekten ihtiyacınız olanlarla sınırlandırmalısınız. Ayrıca, önemli güvenlik yamaları içerebileceğinden, işletim sisteminizde ve yüklü yazılımlarda güncellemeleri sık sık – ve otomatik olarak – kontrol etmeli ve bunları mümkün olan en kısa sürede uygulamalısınız.
Saldırganların, bu tavsiyeden istifade etmeye çalışıp cihazınıza kötü amaçlı yazılım yükleyecek güncellemeleri (resmi olmayan bir kanal aracılığıyla) yüklemek sahte uyarılar kullanmaya çalışabileceğini unutmayın. Herhangi bir uyarıyı, işletim sisteminiz için normal bir şekilde bir güncelleme yapmanız gerektiğinin bir göstergesi olarak ele almalısınız ve eğer bir güncelleme gerçekten mevcut değilse, o zaman bir hack girişiminin hedefi olmuş olabilirsiniz.
Tam disk şifreleme (FDE), işletim sistemi ve verileriniz de dahil olmak üzere bir aygıtın neredeyse tüm sabit diskini (veya USB flaş bellekler gibi harici depolama ortamlarını) şifreler. Bu, cihazınız kaybolur, çalınır veya ele geçirilirse, düşmanın yalnızca depolamanın bir kopyasını alarak verilerinize erişemeyeceği anlamına gelir. Tam disk şifrelemesini etkinleştirirken güçlü, benzersiz bir parola kullanmanız (ve cihazınıza giriş yapmak için kullandığınız parolayla aynı parolayı kullanmamanız) çok önemlidir. Ancak bu parolayı unutursanız verilerinize erişiminizi kaybedebileceğinizi unutmayın. Ayrıca, güçlü bir FDE parolasının FDE anahtarının kilidini açabildiği takdirde zayıf bir kullanıcı hesabı parolası tarafından zayıflatılacağını unutmayın. Kullanıcı hesabı şifresi ile FDE şifre çözme anahtarları arasındaki kesin ilişki cihazınıza ve işletim sistemine bağlı olacaktır.
Virüs, bir bilgisayarın çalışma şeklini değiştiren bir tür kötü amaçlı kod veya programdır. Anti virüs yazılımı geleneksel olarak bilinen virüsleri ve diğer kötü amaçlı yazılımları gösteren işaretleri tarayacaktır. Bunun etkili bir şekilde çalışabilmesi için anti virüs, araması gereken işaretlere uygun bir şekilde güncellenmeli ve söz konusu zararlı yazılım depolama cihazına yazılmalıdır. Programlar içerisinde yeni, bilinmeyen bir virüse işaret edebilecek şüpheli davranışları kontrol eden deneme yanılma yöntemini kullanan bu imza tabanlı yaklaşım üzerine geliştirmeler yapılmış olsa da yine de yeterince sağlam olduğu söylenemez.
Güvenlik duvarı, cihazınıza gelen ve diğer cihazlara giden verilerin bağlantılarını ve akışını yönetmek için kullanılır. Güvenlik duvarı, kötü amaçlı gelen bağlantı girişimini algılayabilir ve engelleyebilir. Bununla birlikte, genellikle kullanıcı veya yasal programlar tarafından başlatıldıkları için giden bağlantı girişimlerini otomatik olarak engellemek pek tercih edilmez. Saldırganlar bunu size bir virüs göndererek ve sizi onu etkinleştirmeniz için kandırarak kullanabilir. Kötü amaçlı yazılımlar etkinleştirildikten sonra komut almak, kötü amaçlı ek bir kod almak ve verilerinizi aktarmak için sunucuyla bir bağlantı kurulmasını sağlayacaktır.
Her güvenlik önlemi gibi, bu sınırlamalar da hem güncel bir anti virüsün hem de uygun şekilde yapılandırılmış bir güvenlik duvarının gerekli olduğu, ancak kendi başlarına yeterli olmadığı anlamına gelir.
Birçok mobil cihazda güvenlik kısıtlamaları vardır; ancak, bunlar kullanıcılar tarafından her zaman istenmez veya değeri bilinmez. Örneğin, kullanıcının cihazdaki ayrıcalıklarını kullanılabilecek maksimum seviyeye yükselten (rooting) veya çalıştırabilecekleri komutlardaki bazı kısıtlamaları kaldıran (jailbreak) rooting (Android) veya jailbreak (iOS) yoluyla bu engelleri aşmaya çalışabilirsiniz. Bu, cihazı tasarımcıların göz önünde bulundurmadığı bir duruma sokar, bu da cihazın daha az stabil hale gelmesine, güvenlik önlemlerinin zayıflamasına ve kötü amaçlı yazılımlara karşı savunmasız kalmasına neden olabilir.
Bir saldırganın bilgilerinizle ilgili olarak neler yapabileceğini belirleyen iki temel unsur vardır: saldırı yüzeyi (mekan) ve saldırı aralığı (zaman).
Saldırı yüzeyi, bilgilerinizin bulunduğu tüm cihazlardan, harici depolama ortamlarından ve yazılı veya basılı materyallerden oluşur. Ayrıca sizi ve bilgileri bilen diğer kişileri de içerir. Var olan bilgilerin ne kadar çok kopyası olursa, saldırı yüzeyi o kadar büyük olur ve bir saldırganın başarılı olması için o kadar çok fırsat olur. Bunu sınırlamak için, bilgilerinizin nerede bulunduğunu ve hangi biçimleri kullandığını kısıtlayabilirsiniz.
Saldırı aralığı, saldırı yüzeyinin her bir bileşeninin savunmasız olduğu zamanı ifade eder. Ertesi gün imha edilen elle yazılmış notlarda yer alan bilgiler yalnızca o gün için savunmasızdır (bilgileri aklınızda tutmamanız şartıyla). Aynısı cihazlarınız için de geçerlidir; uzaktaki bir saldırgan yalnızca açık ve çalışır durumdayken bir cihaza saldırma fırsatına sahip olacaktır. Cihazlarınızı kullanmadığınız zamanlarda tamamen kapatarak saldırı aralığını azaltmış olursunuz.
Cihazlarınızı kapatarak elde edilen ek bir güvenlik avantajı daha vardır. Virüsler yalnızca açıklarından yararlandığı yazılım çalıştığı sürece eylem gerçekleştirebilir. Saldırganlar bunu aşmak için tehlikeye atılan cihaz üzerinde kalıcılık kazanmaya çalışacak, böylece cihaz her çalıştığında virüs aktif hale gelecektir. Cihazlarınızı kapattığınızda, yalnızca kalıcı olabilecek, daha karmaşık olan kötü amaçlı yazılımlar uzun vadede etki gösterebilir. Ayrıca, kalıcı kötü amaçlı yazılımların çoğunu (ancak hepsini değil) kaldırmak için mümkün olduğunca sık aralıklarla cihazlarınızdaki bilgileri ve yazılımları silmeyi ve her şeyi yeniden yüklemeyi de düşünmelisiniz. Sık sık silme işlemi gerçekleştirmek, cihazınıza yüklenen yazılımı yalnızca gerçekten ihtiyacınız olanlarla sınırlamanızı da sağlayacaktır.
Bulut depolama gibi çevrim içi hizmetler, verilerinizin ihtiyacınız olduğu her zaman kullanılabilir olmasını sağlayabilir. Bununla birlikte, verilerinizi birden fazla yerde çoğaltmak ve her zaman açık durumda bırakmak hem saldırı yüzeyini hem de saldırı aralığını potansiyel olarak artırmaktadır.
Bu nedenle, aynı cihazlarınızda olduğu gibi, her çevrim içi hizmet için güçlü ve benzersiz bir parola kullanmak önemlidir. Her parola benzersiz olmalıdır; aksi takdirde saldırgan, bir parolayı ele geçirdikten sonra aynı parolayı kullandığınız diğer tüm hizmetlere erişebilir. Parola oluşturmak için kullandığınız herhangi bir örüntü bile saldırgan için yararlı olabilir. (Have I Been Pwned? adresini ziyaret ederek bir veri sızıntısında gizliliği ihlal edilmiş hesabınız olup olmadığını kontrol edebilirsiniz.)
Kullandığınız çevrim içi hizmetlerin sayısı göz önünde bulundurulduğunda, çok sayıda güçlü, benzersiz parola oluşturmak ve hatırlamak, muhtemelen imkansız olacaktır. Bunun yerine, hem uygun parolalar oluşturmak hem de oturum açma bilgilerinizi depolamak için 1Password veya LastPass gibi şifrelenmiş bir parola yöneticisi kullanabilirsiniz. Şifre yöneticisi verilerinize erişen bir saldırganın tüm çevrimiçi hesaplarınıza erişebileceğini unutmayın. Bu nedenle, parola yöneticinize giriş yapmak için kullandığınız parolanın güçlü, benzersiz ve akılda kalıcı olduğundan ve iki faktörlü kimlik doğrulamayı etkinleştirdiğinizden emin olmalısınız. Bu parolayı saklamak için parola yöneticisinin kendisini kullanamayacağınız için güçlü ama akılda kalıcı bir parola oluşturmak için iki benzer yöntemden birini kullanabilirsiniz. Cihazınızdaki kullanıcı hesapları ve tam disk şifrelemesi için parola oluşturmak üzere bu yöntemleri de kullanabilirsiniz:
'Passphrase' yöntemi: Gözünüzde canlandırabileceğiniz dört ila altı alakasız kelimeden oluşan bir dizilim oluşturun. Daha sonra bu kelimelerdeki bazı harflerin yerine sayılar veya semboller koyun (fakat ’leetspeak’ olarak da bilinen A için 4 ve E için 3 kullanmak gibi yaygın yöntemlerden kaçının).
Cümle yöntemi: Gözünüzde canlandırabileceğiniz uzun bir cümle seçin. Her kelimenin ilk harfini ekleyerek parolayı oluşturun ve daha sonra, yukarıda belirtildiği gibi bu harflerin bazılarını sayılar veya sembollerle değiştirin (yaygın değişikliklerden kaçınarak).
Parmak izinizi veya yüzünüzü kullanarak parola yöneticinize biyometrik erişimi etkinleştirdiyseniz, bunun bir saldırgana parola olmadan da erişim imkanı sağlayabileceğini unutmayın.
İki faktörlü kimlik doğrulama (2FA), bir şeye erişmek için iki ayrı kimlik doğrulama biçimi gerektiren ek bir güvenlik önlemidir. 2FA'yı destekleyen çevrim içi hizmetler için ilk faktör, bildiğiniz bir şey (parolanız) ile sahip olduğunuz bir şey (doğrulama uygulamasından gelen sayısal kod) veya olduğunuz (parmak izi, yüz tanıma veya sesli imza) bir şey olacaktır. Saldırgan, yalnızca parolanızı kullanarak erişim sağlayamayacağı için bu yöntem çevrim içi hesaplarınıza ek bir güvenlik katmanı ekler.
Açıkça söylemek gerekirse, sayılardan oluşan bir kodu (kimlik doğrulayıcı uygulaması kullanmak yerine) metin mesajıyla gönderdiğinizde bu, iki aşamalı doğrulamaya girer (2SV) çünkü kod, sahip olduğunuz bir şey değil, size gönderilen bir şeydir. Bu yöntem alıkoymalara karşı savunmasızdır ve mümkünse SMS kullanmak yerine daima Authy gibi bir kimlik doğrulama uygulaması kullanmayı tercih etmelisiniz. Ancak iki adımlı doğrulama, yalnızca şifre kullanmaktan yine de daha güvenlidir.
İnternete eriştiğinizde, internet servis sağlayıcınız (İSS) ziyaret ettiğiniz web sitelerini kaydedebilir ve bu bilgileri yetkililerle paylaşabilir. İnternet trafiğinizi cihazınızdan şifrelenmiş bir tünel aracılığıyla Mullvad gibi bir VPN sağlayıcısının sunucularından birine ve daha sonrasında ziyaret ettiğiniz web sitelerine yollayabilirsiniz. Bu işlem IP adresinizi bahsi geçen web sitelerinden, ISS'nizden ve bazı ağ tabanlı gözetimlerden gizleyecektir (yine de cihaz parmak izi ve web sitesi izleyicileri gibi başka yollarla izlenebilirsiniz).
VPN'ler, bir kafe veya otel gibi herkese açık veya güvenilmeyen bir ağ üzerinden internete eriştiğinizde yararlı olabilir. Ağ sağlayıcısı kötü niyetli ise, çevrim içi trafiğinizi izleyebilir ve hatta çevrim içi hesaplarınızın şifrelerini alabilir. VPN, cihazınızdan VPN sağlayıcısının sunucularından birine güvenli bir tünel sağladığından, ağ operatörü diğer çevrim içi etkinliklerinizi izleyemez.
VPN sağlayıcısının veya kullandıkları herhangi bir üçüncü taraf veri merkezinin (ve ISS'lerinin) trafik günlüklerini ve kimliğinizi belirlemek ve/veya izlemek için kullanılabilecek diğer verileri tutabileceğini unutmayın. VPN sunucusu, veri analizi yoluyla sizin ve faaliyetlerinizin gizliliğini ortadan kaldırabilecek kitle izleme veya toplu veri toplama uygulayan bir yargı alanında bulunabilir. Ayrıca, VPN kullanmanın üzerinize şüphe çekebileceğini ve VPN'lerin yasa dışı olduğunu veya birkaç ülkede devlet tarafından kontrol edildiğini de unutmamalısınız.
Bu yöntemin etkinliği, cihazlarınızdan veya harici depolama ortamınızdan bilgileri sildiğinizde değişiklik gösterebilir. Bir sabit disk sürücüsü (HDD) çoğunlukla tüm depolama alanına tekrar tekrar rastgele veriler yazılarak silinebilir; ancak, bu modern katı hal sürücülerinde (SSD'ler) mümkün değildir. Bir SSD'de, diskteki aşınma ve yıpranmayı sınırlamak için yedeklenen bir alanda önemli miktarda veri tutulur. Bu, şifrelenmemiş veri içeren depolama ortamlarının güvenli bir şekilde silinmesinin yalnızca yazılımla mümkün olmayabileceği anlamına gelir; diskin düzgün bir şekilde fiziksel olarak yok edilmesi tek güvenli seçenek olabilir. SSD'li olanlar da dahil olmak üzere bir cihazda tam disk şifrelemesi kullanıyorsanız, güvenli silme ihtiyacınız azalır fakat yine de mevcuttur.
Tüm bilgilerinizin elektronik cihazlarda saklanmayacağını unutmayın. Dizüstü bilgisayarlar veya çıktılar gibi hassas bilgiler içeren fiziksel ortamları güvenli yerlerde saklamalısınız. Bilgiye artık ihtiyaç duyulmuyorsa veya var olması çok büyük bir risk teşkil ediyorsa, en etkili yöntem bulunduğunuz ortama göre değişiklik gösterecek olsa da evrak imha makinesiyle veya yakarak imha etmelisiniz. İmha sonrasında geriye kalanlardan asıl belgeyi yeniden oluşturmak mümkün olmamalıdır. Yetkililerin belgelere ve diğer risk teşkil edecek bilgilere ulaşmak için ev ve ofis atıklarını aramaları oldukça yaygın olduğundan hassas bilgileri asla çöpe atmamalısınız.
Kılavuz Notları
Müttefikiniz ve düşmanınız olan bireyleri, kuruluşları ve kurumları tanımlamak faydalı olabilir. Müttefikler, güvendiğiniz, yanınızda olan ve hedeflerinizin arkasında duran insanlardır. Güvenliğinizi ve emniyetinizi artırmak için veya saldırı, taciz veya sansüre maruz kalırsanız savunmanızda kullanılabilecek ağlara ve finansman da dahil olmak üzere diğer kaynaklara sahip olabilirler. Bu kaynakların ne olduğunu anlamak ve her müttefikin bireysel motivasyonlarına ve önceliklerine hitap etmek, onlarla daha etkili bir şekilde etkileşime girmenize yardımcı olacaktır.
Buna karşılık, rakipler size veya kuruluşunuza zarar vermeye veya saldırmaya çalışabilir. Muhtemelen faaliyetleriniz tarafından tehdit edilirler ve yaptığınız işte başarılı olursanız kaybedecekleri şeyler vardı. Bunlar suç çeteleri, silahlı gruplar, güçlü ticari girişimler veya hükümet yetkilileri ve politikacılar olabilir. Bu karşı taraftaki kişilerin muhtemel niyetlerini ve sahip oldukları yetkinlikleri göz önünde bulundurarak, oluşturdukları tehdidi daha iyi anlayabilirsiniz. Örneğin, sosyal medyadaki bir trol sizi aşağı çekmek isteyebilir, ancak bunu gerçekten yapma yetkisi sınırlıdır; yerel güvenlik güçleriyse hem size zarar vermek isteyebilir hem de bu niyeti gerçekleştirmek için gerekli araçlara ve dokunulmazlığa sahip olabilir.
Risk açısından konuşacak olursak ‘savunmasızlık’, bir tehdide maruz kalmanızdır; zayıflıkla hiçbir ilgisi yoktur. Ortada bir tehdit olabilir, ancak buna maruz (bir başka deyişle savunmasız) kalmazsanız bu sizin için bir riske dönüşmez. Tehditlerin ve güvenlik açıklarının çakıştığı yerlerde risk vardır. Tehditlerin çoğu harici olsa da savunmasızlığınızı artıran faktörler genellikle dahilidir. Bunlardan bazıları işinizle ilgilidir: örneğin, yürüttüğünüz operasyonlar veya kullandığınız taktikler. Bu faktörler üzerinde genellikle belirli bir seviyeye kadar kontrole ve seçeneğe sahip olursunuz. Diğer faktörler kişisel kimliğinizle ilgili olabilir ve örneğin cinsel yöneliminiz, cinsiyet kimliğiniz, yaşınız, etnik kökeniniz veya uyruğunuz gibi hususları içerebilir. Bu özellikleri kontrol edemeseniz de tehditlere karşı savunmasızlığınızı nasıl artırabileceğini veya azaltabileceğini anlamak yine de önemlidir.
Maruz kaldığınız tüm tehditler aynı risk seviyesinde olmayacaktır. Bunu anlamak için her bir tehdidin gerçekleşme olasılığını ve gerçekleştiği takdirde yaratacağı etkiyi değerlendirmek için sistematik bir süreç uygulayabilirsiniz. Bu, hangi riskleri azaltmaya odaklanmanız gerektiğini daha iyi anlamanıza yardımcı olacaktır. Sınırlı kaynaklarla veya birkaç müttefikle çalışıyorsanız, bu daha da önem taşımaktadır.
Size potansiyel olarak zarar verebilecek tüm belirli tehditleri listeleyerek başlayın ve bunların her birine nasıl maruz kaldığınızı açıklayın. Düşmanlar size karşı doğrudan (hedeflenmiş) bir tehdit oluşturur. Zarar görmenize veya yaralanmanıza neden olabilecek diğer tehditler dolaylı yoldan olacaktır. Emniyet endişelerinin yanı sıra güvenlik, tıbbi ve sağlık konularını da göz önünde bulundurmak önemlidir. Ayrıca, fiziksel tehditlerin yanı sıra dijital güvenliğinize ve sağlığınıza yönelik tehditleri de göz önünde bulundurmalısınız.
Güvenlik açıklarınızı göz önünde bulundurarak, her tehdidi oluşma olasılığı için 1 ila 5 arasında (çok düşük olasılıktan yüksek olasılığa); işinize veya size oluşturabileceği etki içinse yine 1 ila 5 arasında (göz ardı edilebilir veya kritik olarak) puanlandırın. Her tehdit için olasılık ve etki puanlarını çarptığınızda, 1'den 25'e kadar bir risk puanı elde edeceksiniz. 1-3 arasında derecelendirilen riskler çok düşük; 4-6 arasında derecelendirilen riskler düşük; 8-10 arasında derecelendirilenler orta; 12-16 arasında derecelendirilen riskler yüksek; 20 veya 25 arasında derecelendirilenler ise çok yüksektir. Bu, doğal (veya hafiflemeyen) risk olarak bilinir.
Bu egzersizi, yeni veya değişen tehditlere veya güvenlik açıklarına yanıt olarak veya siyasi, ekonomik, sosyal veya yasal ortamdaki önemli değişiklikleri takiben belirli aralıklarla gerçekleştirmelisiniz.
Karşı karşıya kalacağınız riskleri daha iyi anladıktan sonra, bu riskleri azaltmak için bazı hedef odaklı önlemler düşünmeye başlayabilirsiniz. Bunu, her bir tehdidin olasılığını ve/veya etkisini sistematik olarak azaltarak yapabilirsiniz. Bazıları kontrolünüz altında olacağından, savunmasız olduğunuz alanları belirlemeye odaklanmalısınız. Bir tehdidin meydana gelme olasılığını etkilemek bazen zor olabilir ancak yine de etkisini sınırlandırma ihtimaliniz olabilir. Teknik çözümlere başvurmaktansa davranışlarınızda ve çalışma şeklinizde basit değişiklikler yapmanın muhtemelen daha ucuz ve daha etkili olacağını unutmayın. Bu önlemleri tek bir listede toplamak, size düzenli olarak gözden geçirmeniz gereken basit bir risk azaltma planı verecektir.
Çok sayıda tehditle karşı karşıyaysanız, önce hangilerine odaklanacağınıza karar vermek yararlı olabilir. Bunu yapmanın birkaç yolu vardır. Bir riski kabul etmeyi, ondan tamamen kaçınmayı, bir başkasına devretmeyi veya onlarla paylaşmayı ya da yönetmeyi seçebilirsiniz. Orta veya daha düşük riskleri şimdilik kabul etmek sizin için bir sorun teşkil etmeyebilir ancak yüksek veya çok yüksek olan tüm risklerden kaçınmalı, devretmeli veya yönetmelisiniz. (Yukarıdaki riski kabul etmeye hazır olmadığınız nokta risk eşiğiniz olarak bilinir.) Bu sayede çabalarınızı ve sınırlı kaynaklarınızı, kaçınamayacağınız veya devredemeyeceğiniz yüksek ve çok yüksek riskleri hafifletmeye odaklamanızı sağlayacaktır.
Ayrıca, uyguladığınız etki hafifletme önlemleri ışığında yeni olasılık ve etki puanları belirleyerek tehditleri yeniden değerlendirebilirsiniz. Revize edilen derecelendirmeler sizin için artık (veya bakiye) riski temsil edecektir. Bunlardan bazılarının hala risk eşiğinizin üzerinde olabileceğini ve riski kabul edilebilir bir seviyeye indirmek için daha fazlasının gerekeceğini unutmayın.
Zihnimiz, dünyadaki değişiklikleri içgüdüsel olarak hızlı bir şekilde normalleştirmeye çalışır. Bu, sağlık ve iyilik için olumlu bir durum olabilir. Ancak güvenlik açısından bakarsak, bize veya işimize yönelik artan bir riske işaret edebilecek değişiklikleri gözden kaçırabileceğimiz, hatta reddedebileceğimiz anlamına gelir.
Buna karşı çıkmak için, çevrenizdeki insanlara ve unsurlara dikkat edin ve askerler arasında bilinen 'normalin eksikliği, anormalin varlığı' farkındalık tekniğini kullanın. Sakin fakat tetikte olmayı sürdürmeye çalışıyor olmalısınız. Günlük hayatınızda ortaya çıkan veya kaybolan kişilere veya etrafınızdakilerin davranışlarındaki değişikliklere karşı dikkatli olun. Size veya iş arkadaşlarınıza yönelik tacizlerin şeklinde veya sıklığında değişiklik veya saldırıların artması da buna dahildir. Aynı şekilde, çevrenizdeki araçlar veya cihazlar gibi yeni nesnelerin veya olağandışı veya beklenmedik yerlerdeki eşyaların farkında olun. Bu durumsal farkındalığı sürdürmek, size karşı gerçekleştirilebilecek eylemleri öngörmenize yardımcı olabilir ve uygun bir şekilde karşılık vermek için size zaman verebilir.
Çevrenizdeki veya rakiplerinizin davranışlarındaki değişikliklerin yeni bir tehdide veya artan bir riske işaret edebileceğini düşünüyorsanız, önleyici önlemler almalısınız. Bunlar arasında, örneğin, durumu daha iyi anlamaya çalışmak için değişiklikleri arkadaşlarınızla, ailenizle ve iş arkadaşlarınızla tartışmak; seyahat planlarınızı değiştirmek veya daha güvenli bir yere geçmek; veya daha büyük risk altında hissettiğinizde destek aldığınız insanları uyarmak ve size yardım etmelerini istemek vardır.
Her gün belirlenen bir güvenlik irtibat kişisiyle iletişime geçeceğiniz belirli zamanlar üzerinde anlaşmak, başınıza bir şey gelmesiyle bunu fark etmesi arasındaki süreyi kısaltarak gerekli mercilere ulaşmalarını ve gerekli desteği harekete geçirmelerini sağlayacaktır.
Çok yüksek riskli yerlerde veya önemli risklerin olduğu zamanlarda, bu ‘kontroller' her 30 dakikada bir olacak şekilde sık gerçekleştirilebilir. Düşük riskli yerlerde veya düşük riskli zamanlarda, kontroller günde sadece bir kez; akşam vakti yapılabilir. Güvenlik irtibat kişinizle birlikte neyin gerçekçi ve uygun olduğu konusunda hemfikir olmalısınız. Kontrol programının, belirli konumlara varış veya ayrılış zamanınızdan ziyade gün içinde, düzenli saatlere sabitlenmesi önemlidir. Bu, yolculuklarınızdaki gecikmeler sebebiyle kontrol gerçekleştirememenizi ve güvenlik irtibat kişinizin gereksiz yere endişelenmesini önler.
Güvenlik irtibat kişinizle birlikte bir kontrolü kaçırmanız durumunda alınacak önlemleri kararlaştırmanız çok önemlidir. Kaçırılan kontrolden itibaren geçen saat sayısına bağlı olarak büyüklüğü ve ciddiyeti aşamalı olarak artan bir dizi prosedür oluşturmak akıllıca olacaktır. Bilinen son konumunuzu belirleyebilmeleri için güvenlik irtibatınızın mümkünse programınıza erişimi olması faydalı olacaktır. Güvenlik irtibat kişiniz uluslararası bir ortaksa, saat dilimi farklılıklarına ve gereksiz yere endişe uyandıracak bağlantı sorunlarına dikkat edin. Uluslararası güvenlik irtibatları, yerinizi saptamak için yerel destek ağınızı da harekete geçirebilecek durumda olmalıdır.
Düşman, savunmasız veya kolay bir hedef olduğunuzu düşünüyorlarsa size saldırma veya taciz etme olasılığı daha yüksek olabilir. Yerel müttefiklerinizin sizi desteklemesinin kolay yolu, yüksek riskli zamanlarda yanınızda kalmak veya yüksek riskli yerlerde sizinle birlikte seyahat etmektir. Bir düşmanın eylemleri çevrenizdeki insanlar tarafından engellenebileceği veya en azından fark edilebileceği için kısa vadede onları caydıracak kadar gözlerini korkutabilir.
İş arkadaşlarınızın ve sizinle birlikte konaklayan veya seyahat eden diğer kişilerin kendini riske atıyor olabileceğini göz ardı etmeyin. Devamlı ve önemli tehditlerle karşılaşırsanız Peace Brigades International gibi uzman bir kuruluştan uluslararası koruyucu refakat talep edebilirsiniz. Koruyucu refakat, insan hakları savunucularını ve tehdit altındaki toplulukları korumak için kullanılan şiddet içermeyen ancak gizli olmayan bir stratejidir. Gönüllü refakatçiler, insan hakları konusundaki uluslararası endişeyi temsil etmektedir. Düşman, uluslararası gönüllülerin eşlik ettiği savunuculara yönelik herhangi bir saldırı gerçekleştirdiğinde hem buna tanık olunacağını hem de muhtemelen yasal, siyasi, diplomatik veya ekonomik sonuçlar doğuracağını bilmektedir.
Gözaltına alınırsanız, kaçırılırsanız veya zarar görürseniz, ailenizin veya belirlenmiş diğer kişilerin mali ve yasal belgelerinize erişmesi veya bu ve diğer önemli konulardaki isteklerinizi bilmesi gerekebilir. Bu nedenle, bir vasiyetname hazırlamalı veya varsa güncellemeli ve diğer ilgili belgelerle birlikte, güvendiğiniz kişilerin belirlenen koşullar altında erişebileceği güvenli bir yerde saklamalısınız. Bunları saklayacağınız güvenli yerin kilitlenebilir bir çekmece veya kasa gibi fiziksel bir konum veya şifrelenmiş dijital dosya şeklinde olup olmayacağına karar verirken güvenlik, erişim kolaylığı gibi hususları ve kazara veya kötü niyetle silinmesi veya imha edilmesi olasılığının göreceli önemini göz önünde bulundurun.
Herhangi bir nedenle çalışabilecek durumda değilseniz, iş arkadaşlarınızın ve ortaklarınızın yokluğunuzda faaliyetlere ve operasyonlara devam etmeleri zor olabilir. Bunu ele almak için, başlıca sorumluluklarınızı, bu sorumlulukları kimin üstleneceğini ve sonuçlandırmak için hangi bilgilere ve kaynaklara ihtiyaç duyulacağını birlikte belirlemelisiniz. Daha sonra, aralarında çatışma veya kafa karışıklığı meydana gelme olasılığını azaltmak için iş arkadaşlarınızla ve diğer ilgili paydaşlarla bu planı paylaşmalısınız.
Gözaltına alınır veya daha kötü bir durum yaşarsanız düşmanlar yokluğunuzda ailenizi ve iş arkadaşlarınızı tehdit edebilir. Güvenlik ve acil durum planlamanızın bu konuyu içermesi önemlidir. Yakınlarınızın saklanması, bir elçilikte veya başka bir yerden sığınma talep etmesi, ülkenin başka bir yerine taşınması veya ülkeyi tamamen terk etmesi gerekebilir. Kendi güvenliklerini sağlamak adına en kısa sürede en uygun önlemleri alabilmeleri için bu seçeneklerin her biri üzerine önceden gerçekçi bir plan yapmaları önemlidir.
İnsan hakları savunucuları için uygun olan güvenlik eğitimi, insani veya kurumsal sektörlerde standart olan tehlikeli çevre farkındalığı eğitiminden çok farklıdır. Bu nitelikteki güvenlik eğitimi, genellikle şiddete meyilli suçlular veya silahlı gruplardan dolaylı tehditlerle karşılaşabilecek, önemli kaynaklara sahip uluslararası örgütlerin personeli için tasarlanmıştır. Buna karşılık, insan hakları, toprak, çevre ve yerli haklarını savunanlar, genellikle sınırlı kaynaklara sahip yerel topluluk üyeleridir ve çoğunlukla devletten veya kurumlardan destek alan düşmanlardan doğrudan tehditlerle karşı karşıya kalma olasılıkları daha yüksektir.
İnsan hakları savunucuları için güvenlik eğitimi, kişisel risk anlayışını oluşturmaya odaklanmalı ve cinsiyet ve diğer kişisel kimlik faktörlerine dikkat etmelidir. Eğitmenler, güvenlik stratejilerini ve taktiklerini katılımcılarla birlikte geliştirmeye çalışmalı ve durumsal farkındalık, kontrol programları, refakat ve acil durum planlaması ile ilgili kılavuzda ortaya konan önlemlerin çoğu eklenmelidir. Eğitimin bütüncül olması, fiziksel güvenlik ve emniyetin ötesinde, dijital güvenlik, iyilik ve dayanıklılık sorunlarını da içermesi önemlidir.
Fiziksel zarara yönelik devamlı ve ciddi tehditler alıyor ve sağlık kuruluşlarının sınırlı olduğu bir bölgede çalışıyorsanız ileri seviye bir ilk yardım eğitimi almanız faydalı olacaktır. Uygun eğitim, temel yaşam desteği gibi temel ilk yardım becerilerini içermeli ancak ciddi kanamaları tedavi etmek ve yaralıları güvenli bir şekilde taşımak gibi daha gelişmiş becerilere de odaklanmalıdır. Travma kitlerinin içeriğini ve doğru kullanımını kapsamalıdır. En önemlisi, kendinize nasıl müdahale edeceğinizi ve temel ekipmanı duruma göre nasıl kullanacağınızı da içermelidir. Birkaç gün boyunca devam eden, durum senaryoları ve uygulamalı alıştırmalar içeren bir kurs seçmelisiniz. Eğitimi tamamladıktan sonra, mümkünse eviniz, aracınız ve ofisinizin her biri için travma kiti edinmelisiniz.
Hem güvenlik hem de ilk yardım eğitimi için becerilerinizi korumak ve geliştirmek adına her yıl bir tazeleme kursu ve en az üç yılda bir tam kurs tamamlamanız önemlidir.
Her birimizin hedeflerine ulaşmak için kabul etmeye hazır olduğu farklı bir risk seviyesi vardır. Bu, risk yönetiminde “risk iştahı” olarak adlandırılır. İnsan ve çevre haklarını savunanlar ve destekleyenlerin risk iştahı genellikle diğer kişilere oranla daha yüksektir. Ancak aynı örgüt – veya aile – içinde bile kişisel risk iştahları farklılık gösterecektir. Bununla birlikte, her birimiz için, kendimiz veya başkaları için riskin kabul edilemeyecek kadar büyük hale geldiği bir eşik vardır.
Kendi risk iştahınızı göz önünde bulundururken, gözaltına alınmanız veya daha kötü durumda olmanız hâlinde bunun arkadaşlarınız, aileniz ve iş arkadaşlarınız üzerindeki etkisini göz önünde bulundurmanız önemlidir. Davanızı ilerletmek için son derece yüksek bir kişisel riski kabul etmenin yerinde olduğunu düşünebilirsiniz ancak bu, sizin veya destek ağınızın bir olay meydana geldiğinde etkili bir şekilde yanıt verme kapasitesine sahip olması hâlinde mantıklı olacaktır.
Kendi risk iştahınızın zaman içinde değişebileceğini anlamak önemlidir. Bu, çocuk doğurmak, evlenmek veya bir aile üyesinin ölümü gibi yaşamınızı büyük ölçüde etkileyen bir olayın ardından gerçekleşebilir. Veya sizi veya bir iş arkadaşınızı etkileyen bir olay veya kıl payı atlatılan bir tehlike sonucunda gerçekleşebilir. Sebebi ne olursa olsun, risk iştahınızdaki değişiklikleri tanımak, anlamak ve bunları başkalarıyla paylaşmak önemlidir.